IMA Abacus Mental Arithmetic, Kids Learning, Children Learning, IMA Academic, Sensory, Programmes, Foundation, Education, Creative Thinking, IMA, Abacus, Mental Arithmetic, Centre, Franchise, Learning Centre, Children Learning Centre, Enrichment Centre, Mental Arithmetic Learning Malaysia, Abacus Learning Malaysia IMA Abacus Mental Arithmetic, Kids Learning, Children Learning, IMA Academic, Sensory, Programmes, Foundation, Education, Creative Thinking, IMA, Abacus, Mental Arithmetic, Centre, Franchise, Learning Centre, Children Learning Centre, Enrichment Centre, Mental Arithmetic Learning Malaysia, Abacus Learning Malaysia
Şirket Abaküs FAQ Şirket Duyusal FAQ
Kapat  X

 

 

Çocuklar neden öğrenmeye ve ödev yapmaya odaklanamıyor? Çocuklarınız için en iyi öğrenme yolu hangisi?

Öğrenme yolu, öğrencilerin öğrenme süreçlerinde ne ve nasıl öğrendiklerini ifade eder.

 

Öğrenme nedir? Her ebeveynin bunu bilmesi gerekir. Öğrenme, gözle okuma, kulakla dinleme, ağızla konuşma, elle yazma ve kalple düşünme gibi karmaşık ve birbirine bağlı süreçler aracılığıyla gerçekleşir. Çocukları okula gitmeden önce iyi işlemleme becerileriyle donatmak, onlara çocukluklarının güzel anılarını kazandıracaktır.

 

Gözler—görsel odaklanma olmadan, bir çocuk kelimeden kelimeye sorunsuz bir şekilde geçiş yapamaz, bu nedenle tahtadan kopyalamada sorun yaşar. Buna göz izleme yeteneği denir. Ayrıca, harfler ve kelimeler arasındaki farkı ayırt etme yeteneği olan görsel ayrımcılığı da etkiler, örneğin b-d gibi.

 

Kulaklar—dinleme becerisi olmadan çocuklar, öğretmenin sınıfta söylediklerine dikkat etmekte zorlanırlar. Sesleri duyabilirler ancak konuşulan dili anlamakta güçlük çekerler. Bu da konsantrasyon sorununa yol açar.

 

Ağız, çocukların kayıt tutma aracıdır; ağız koordinasyonu olmadan öğrenme zorlaşır.

 

Eller—bu, elgöz koordinasyonunu ifade eder. Bu durum, yavaş yazmaya veya yazma zorluğuna, örneğin yazarken kelime atlama veya eksik kelime kullanmaya yol açabilir.

 

Kalp—bu, düşünme yeteneğini ifade eder; görsel ve işitsel sistemler, görülen ve duyulan bilgileri daha fazla analiz ve depolama için beyne iletir. Bu, anlama yeteneğinin oluşumudur.

 

Her çocuk bilgi edinmek için okula gider, ancak ebeveynler çocuklarının ihtiyaç duyduğu araçların hazır olup olmadığından emin olmalıdır. Ayrıca, çocuklarının öğretmenin anlattıklarını anlayıp anlamadığını da bilmelidirler. Alınan bilgiyi özümsedikten sonra, beyin onu sindirmeli ve ardından bilgiyi uygulamalıdır; işte bu öğrenme sürecinin ilerlemesidir. Çocuklar, görsel ve işitsel işlemlemenin iyi bir koordinasyonu olmadan etkili bir şekilde öğrenemezler. Bu nedenle, ebeveynler çocuklarının sorunlarını anlamalı ve çözmelidir ki çocuklar çocukluklarında öğrenmenin tadını çıkarabilsinler.

 

Çocuklarda odaklanma ve dikkat eksikliği sorunları neden yaşanır?

Bazı çocukların görme yetenekleri iyidir ancak görsel odaklanma sorunları yaşarlar, bu nedenle sayfadaki metni takip etmekte veya tahtadan notları kopyalamakta zorlanırlar ve bu da sınıfta geri kalmalarına neden olur. Buna göz takibi yeteneği denir. Öğrenme sürecinde, optik sinir görsel bilgiyi beyne iletir ve beyin bu bilgiyi analiz ve anlama sürecinden geçirir. Görsel bilgiyi yorumladıktan sonra, bu bilgi genel bilgi olarak hafızalarına kaydedilir.

 

Çocuklar duyabilirler ama dinlemezler. Sınıfta hareketsiz oturabilirler ama öğretmenin ne söylediğini anlayamazlar. Öğretim içeriği, analiz, yorumlama ve anlama yapabilmeleri için beyinlerine iletilemez. Biliyoruz ki dinleme, bilgi edinimi için önemli bir rol oynar ve öğrenmenin temel bir gerekliliğidir. Ayrıca, yüksek öğrenme verimliliği için sadece işitsel yetenek değil, iyi bir işitsel hafıza da gereklidir.

 

Çocuğunuzun görme ve işitme yeteneklerini geliştirerek öğrenme becerisini nasıl artırabilirsiniz?

Boyun uzatma egzersizleri ile boyun sinirleri uyarılır ve iç kulak bozukluğunu onarmak için merkezi sinir sisteminin sağlıklı gelişimi desteklenir. İç kulak, denge ve işitmeyi kontrol eder. Öğrenme verimliliğini artırmak istiyorsak, öncelikle iç kulak sinir sistemini düzeltmeliyiz çünkü bu tek yoldur.

 

Görsel odaklanmayı stabilize etmek, çocukların öğrenme yeteneğini geliştirmeye yardımcı olabilir. Gözlerimiz, gözü beyne bağlayan yapı olan optik sinirle çevrilidir. Gözün çeşitli yönlerdeki hareketlerini ve rotasyonunu kontrol eden altı adet göz dışı kas vardır. Göz kasları, görmeye yardımcı olmak için çeşitli özel işlevler yerine getirir. En önemli işlevlerden biri, gözlerinizin metin üzerinde sorunsuz bir şekilde hareket etmesini sağlamaktır. Bu nedenle, optik sinirin iyi gelişmesi, görsel stabilizasyona yol açacak ve öğrenme için gerekli olan göz izleme yeteneğinin geliştirilmesine yardımcı olacaktır.

 

İkinci olarak, dinleme de öğrenmenin temelini oluşturur. Dinleme konsantrasyon gerektirir, bu nedenle dinleme becerileri öğrenme yeteneğini etkiler. İşitsel işlem bozukluğu olan çocuklar genellikle bilgiyi kavrayamaz ve özümseyemezler. Ayrıca, sesler arasındaki farklılıkları ayırt etmekte zorlanırlar, bu da öğrenme güçlüğüne yol açar.

 

Öte yandan, koklea ses algılama ve analizini gerçekleştirir. Sinyaller kokleadan işitme siniri yoluyla beyne iletilir ve beynimiz bu sinyalleri ses olarak yorumlar. İşitme yeteneğinin gelişmesinden sonra işitsel hafıza kademeli olarak oluşur ve öğrenme sürecinde önemli bir rol oynar.

 

Çocuklar neden sınıfta konsantre olamıyor?

Öncelikle, konsantrasyon eksikliğinin nedenlerini bulmalıyız. Görsel odaklanma süresi kısa olan veya işitsel yeteneği zayıf olan çocuklar en yaygın vakalardır. Ayrıca, çocukların anaokulunda dil öğrenimi için sağlam bir temel oluşturmamaları veya denge bozukluğu yaşamaları da dikkat dağılmasına neden olabilir. Ek olarak, dil gecikmesi yaşayan çocuklar konuşulan dili tam olarak anlamadıkları için konsantrasyon sorunları yaşayabilirler.

 

Bazı çocuklar neden sürekli sinirlenir? Duygusal bozukluk nedir?

İki farklı durum söz konusudur. İlk olarak, ebeveynler çocuklarının şımarık mı yoksa duygusal bozukluğu mu olduğunu değerlendirmelidir. Normalde, şımarık çocuklar duygularını kontrol edebilir, buna karşılık, duygusal bozukluğu olan çocuklar genellikle duygularını kontrol etmekte zorlanırlar.

 

Örneğin, okulda akranlarıyla nasıl geçineceklerini bilirler ve kolayca öfkelerine yenik düşmezler. Duygusal bozukluğu olan çocuklar ise duygularını kolayca kontrol edemedikleri için her koşulda öfke nöbeti geçirirler.
 

Çiğneme yeteneği konuşma gelişimini neden etkiler?

Yemek yeme ve konuşma arasındaki bağlantı. Yiyecekleri çiğnemek ve yutmak, çocuğun dilinin ve ağız kaslarının iyi bir koordinasyona sahip olmasını ve telaffuza hazırlanmasını sağlar. Bebekler 6 aylıktan sonra katı yiyecekler yiyebilirler. Yeterli çiğneme hareketleri, dil hareketlerini artırabilir ve çene stabilitesini iyileştirebilir.

 

Aksine, yumuşak veya yarı katı yiyecekler yemek daha az çiğneme hareketi gerektirir, bu da konuşma bozukluğuna ve dolayısıyla konuşma gelişiminin gecikmesine yol açar. Konuşma seslerini üretmek için dudak, dil ve çene kaslarının hassas kontrolü gerekir. Örneğin, dilin arka kısmı 'k' sesini, dilin ucu 's' sesini ve dilin kürek kemiği 'q' sesini oluşturur.

 

Duyusal işlemleme bozuklukları yaşla birlikte ortadan kalkar mı?

Duyusal entegrasyon, merkezi sinir sisteminin vestibüler, dokunsal, proprioseptif ve denge duyusu gibi duyulardan gelen mesajları alıp bunları uygun motor ve davranışsal tepkilere dönüştürme biçimini ifade eder. Duyusal işlemleme bozukluğu, beynin duyular yoluyla gelen bilgileri alma ve bunlara yanıt verme konusunda sorun yaşadığı bir durumdur.

 

Bu nedenle, duyusal işlemleme bozukluğu olan çocuklar, bir dizi omurilik eğitimi verilmedikçe kendiliğinden bu durumdan kurtulamazlar. Normalde, duyusal entegrasyon güçlükleri ne kadar erken tespit edilirse, o kadar hızlı ilerleme kaydedilir. Ayrıca, 7 yaşından büyükler için bu durumun değişmesi çok zor olacaktır. Eğitimden sonra, çocukların denge ve vücut koordinasyonu, konsantrasyon, duygu, öz kontrol, öğrenme yeteneği, mantıksal akıl yürütme yeteneği, beslenme ve uyku vb. konularda önemli ölçüde iyileşme gösterdiği görülmektedir.

 

Bazı çocukların yazma hızı neden yavaş?

Yazma hızlarını nasıl artırabiliriz? Yazma hızını etkileyen birçok faktör vardır. Ancak şimdi el-göz koordinasyonunun önemine odaklanacağız.

 

İnce motor becerileri, yazı yazma becerilerinin temelini oluşturur. Bu beceriler olmadan, kalemi gerekli şekiller boyunca yönlendirmek için gereken hassasiyet etkilenecektir. Bu nedenle, bir çocuk öncelikle duruş kontrolü, omuz stabilitesi, kol gücü, bilek stabilitesi, el gücü ve parmak gücünü geliştirmeye başlar.

 

Çin atasözünde de söylendiği gibi, çocukların zekası parmak uçlarındadır. Çocukların elleri ne kadar becerikli olursa, merkezi sinir sistemi de o kadar iyi gelişir. Bu nedenle, el yazısında ustalaşmak için çocukların ince motor becerilerini geliştirmeleri gerekir.

 

Bir çocuğun ters yazmasına ne sebep olur?

Bazı çocuklar, beyinlerinde ayna görüntüsü olduğu için harfleri ters yazma eğilimindedir. Ayna yazısı, harflerin, kelimelerin veya cümlelerin ters yönde üretilmesidir, böylece aynada bakıldığında normal görünürler.

 

Bu nedenle, birçok ebeveyn ne kadar uğraşsalar da durumun tersine dönmesini sağlayamadıkları için hayal kırıklığına uğrar. İnsan beyni iki yarım küreye ayrılmıştır. Beynin sol yarım küresi vücudun sağ tarafındaki kasları, sağ yarım küresi ise vücudun sol tarafındaki kasları kontrol eder.

 

Herkesin baskın bir beyin yarımküresi ve baskın bir eli vardır. Eğer bir çocuğun baskın eli kasıtlı olarak değiştirilirse, baskın beyninin avantajları ortadan kalkar. Bu aşamada, beyin dalgaları kaosa dönüşür ve hangi el kullanılırsa kullanılsın ayna yazısı ortaya çıkar.

 

Duyusal işlemleme bozukluğu olan çocukların herhangi bir ilaca ihtiyacı var mı?

Duyusal işlemleme bozukluğu, duyusal sinyallerin uygun yanıtlara dönüştürülememesi durumunda ortaya çıkan nörolojik bir rahatsızlıktır. Omurilik, vücudun hareketini ve duyusunu koordine eder. Hareket eksikliği nedeniyle, çocuklarda merkezi sinir sistemi ve vestibüler sistemin gelişimini etkiler.

 

Bu nedenle, çevrelerindeki dünyadan gelen ses, dokunma ve hareket gibi duyusal bilgileri işlemekte zorlanırlar. Duyusal işlemleme sorunlarını tedavi edecek bir ilaç yoktur, ancak terapiler ve çocuğunuza yardımcı olmak için evde yapabileceğiniz pratik değişiklikler mevcuttur. Sakinleştirici kullanımı, çocuğun dışsal bozukluklarını yalnızca baskılayabilir, ancak içsel sorunu çözemez.

 

Merkezi sinir sisteminin gelişiminin iyileşmesi, beyin fonksiyonlarını geliştirmek için sağlıklı bir omurgayı destekleyen fiziksel egzersizler yoluyla gerçekleşmelidir. Bu nedenle, oyun çocuğun beyin gelişimi için çok önemlidir ve çocuğun görevidir.